Olayların başlangıcı 7 Temmuz günü İpek Er ve babası savcılığa giderek kendisine tecavüz eden uzman çavuş Musa Orhan hakkında şikayetçi olmuşlardı. İpek Er ve babasının şikayeti üzerine Musa Orhan hakkında “nitelikli cinsel saldırı” suçundan soruşturma başlatılmış. Musa Orhan’ın alınan ifadesi sonrasında adli kontrol ve yurt dışı yasağı konularak serbest bırakılmasının ardından Siirt Barosu ve Siirt Cumhuriyet Başsavcılığı bu karara itiraz ettiler.
Mahkemenin bu kararının ardından İpek Er ailesine bir mektup bırakarak intihara teşebbüs etmiş ve kaldırıldığı hastanede 33 gün boyunca verdiği yaşam mücadelesini kaybederek hayatını kaybetmişti.
İpek Er’in geride bıraktığı mektupta “Ben 18 yaşında köyde yaşıyorum. Musa Orhan hayallerimi, hayatımı, umutlarımı yıktı, beni kirletip dünyamı başıma yıktı. Benim canım acıyor dayanamıyorum. Beni kandırdı Musa Orhan. Arkadaşının evine götürdü. 1 gün bana dokunmasına izin vermedim. 2’nci gün zorla namusumu kirletti. Tecavüz etti. Beni tehdit etti. Eğer söylersem beni öldüreceğini söylüyordu. Artık öleceğim için korkmama gerek yok.” yazmıştı.
Tecavüzün ve tecavüz zanlısının elini kolunu sallayarak dolaşması konusunda sosyal medyada günlerce bu konu konuşulurken sosyal medyada bu konu infial yarattı.
Bugün akşam saatlerinde savcılıktan yapılan açıklamada, “Şüpheli 17 Temmuz 2020’de tutuklama istemiyle Siirt Sulh Ceza Hakimliğine sevk edilmiş, şüpheli hakkında adli kontrol kararı verilmiştir. Soruşturmanın tamamlanmasına müteakip şüpheli hakkında 27 Temmuz 2020’de Siirt 1. Ağır Ceza Mahkemesine nitelikli cinsel saldırı suçundan iddianame tanzim edilerek kamu davası açılmış ve Adli Tıp Kurumu raporunda belirtilen bulgular doğrultusunda yargılamayı yapacak mahkemeden şüphelinin tutuklanması talep edilmiştir. Mahkemenin Başsavcılığımızın talebi hakkında bir karar vermesi beklenmekte olup yargılama süreci devam etmektedir.” ifadelerine yer verilirken, ilerleyen dakikalarda Musa Orhan’ın tutuklanarak cezaevine gönderildiği öğrenildi.